CAN GÜVENLİĞİ OLMAYANLAR CAN
KURTARAMAZ

Şiddet kavramının en çok karşılaşıldığı
alanlardan biriside sağlık alanında çalışanlara karşı yapılan bedensel ve
psikolojik şiddettir. Sağlık çalışanlarına karşı şiddetin nedenleri arasında
birden fazla etken vardır. Uzmanlara göre sağlık politikalarında görüş
birliğinin olmaması, sağlık alanında ki hizmetlerin toplumsal bir olgudan
saparak ticarileştirilmenin önüne geçilemeyişi gibi durumlar şiddetin
tırmanışını daha da körüklemektedir. Sağlık çalışanlarının muhatap olduğu
kişilerin hasta ya da hasta yakınları olduğu bu sebepten dolayı hastalık
kaygısı ölüm endişesi, sakatlanma, gerginlik, psikolojik bozukluğu ve madde
kullanımı olan kişilerle karşılaşıldığı ve bu durumda olan insanların şiddete
eğiliminin normal insanlara göre daha fazla görüldüğü ortaya koyulmaktadır.
Hasta ve hasta yakınlarının
karşılaştıkları kurallara ve prosedürlere karşı fazla tepki gösterdiği, hasta
haklarının kullanılmasında çıkan sorunların sıklıkla şiddete dönüşebildiği
belirtilmektedir.
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde
Uz. Dr. İsmail TAŞCI İLE yaptığımız röportajla sağlıkta şiddeti ve nedenlerini
ve çözüm önerilerini sağlık çalışanlarının görüşleri doğrultusunda ortaya
koyduk.
Sağlıkta şiddetin sebepleri
nelerdir?
Öncelikle ülkemizde 80 milyona yakın acil
servis başvurusu bulunmaktadır. Günde 1000 kişi muayene edilen acil servislerde
bekleyen insanların memnuniyetsizliği ve triaj (hasta önceliğinin belirlenmesi)
kurallarına uyulmaması gibi durumlar şiddetin en önemli nedenidir. Tabi bunun
yanında hasta yakınlarının sabırsız davranışları ve aşırı istekte bulunuşu,
davranış bozukluğu olan hastaların triaj bilincinde olmaması, özgüven olgusu,
bilgi eksikliği, personelin çalışma saati ve personel yetersizliği gibi durumlar
hastanelerde ve diğer sağlık kuruluşlarında şiddete yönelime sebep olmaktadır.
Bunun yanında sistemle ilgili sorunlarda göz ardı edilememelidir.
Acil servisler çoğu hastanelerde
yetersiz kalmakta, personel azlığı hasta ve personel arasındaki iletişim
yetersizliği yine sonucunda şiddete dönüşmekte. Gözlemlerimizden yola çıkarak
en önemli ve ivedilikle halledilmesi gereken sorun hastane acil servislerindeki
yoğunluğu azaltabilmek ve triaj bilincini topluma empoze etmektir. Ayrıca
sağlık alanında çalışmak bir çok risk taşımaktadır. Hastalardan bulaşabilecek
hastalıklar, kesici, kimyasal, biyolojik envanterle iç içe olmak gibi durumlar
doktorlarda bir çekinmeye de sebep olmaktadır.
Şiddette medyanın rolü nedir?
Bazı basın yayın kuruluşları hasta ve
hekim arasındaki bağı koparırcasına yayınlar yapmaktadır. Devamlı
karşılaştığımız manşetlere baktığımızda; hastayla ilgilenmeyen doktor, yine
yanlış tedavi ve ölüm, hastane hastayı kabul etmedi gibi manşetlerle yapılan
haberler toplumda bir genellemeye neden olmakta ve hasta sağlık kuruluşuna bu
haberlerin yarattığı psikoloji ile gelmektedir. Bu da sağlık çalışanlarına olan
güveni azaltmaktadır. İstisnai durumlar elbette olmaktadır.
Her iş kolunda olduğu gibi Sağlık
alanında çalışan personelin içinde psikolojik, ailevi, sosyal sorunları olan
insanlarda vardır bizler idareciler olarak bu gibi durumlarla karşılaştığımızda
müdahale ediyoruz ve gerekli tedbirleri almaya özen gösteriyoruz. Bu nedenle
haberlerin daha dikkatli yapılması gerekir toplumu yanlış yönlendirmemeye
dikkat edilmesi gerekir.
Şiddete sonucu oluşabilecek
sorunlar nelerdir?
Şiddete uğrayan sağlık çalışanı her
insan gibi çevresine karşı kendini mahcup hisseder. Bu bağlamda bazı travmatik
ve psikolojik sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu durum sağlık çalışanını mesleğini
bırakmaya kadar götürmektedir.
Şiddete uğramış bir doktorun kendine
güvenme hissi, mesleğinde kendi becerilerinde eksiklik hissi, depresyon,
utanma, eleştirilme, işe gelme korkusu, mesleğinde verimliliğin azalması ve
şiddet sonucu ölümle sonuçlanan vakalarla karşılaşmaktayız. Bu bağlamda
şiddetin yarattığı sonuçlar şiddete uğrayan çalışanın hayatını tüm yönleriyle
etkilemekte ve meslekte verimi azaltmakta kurumlara olan güveni zedelemektedir.
Sağlıkta şiddetin önüne nasıl
geçebiliriz?
Öncelikle bizler sağlık çalışanları
olarak şiddetin her türlüsüne karşıyız şiddet başlı başına bir insanlık
suçudur. Özellikle sağlık alanında maruz kalınan şiddet olaylarına tümüyle
karşıyız. Bu konuda öncelikle kamuoyu oluşturarak toplumu bilgilendirmeliyiz,
hasta-doktor iletişimini sağlamalıyız. Şiddete uğramış bir hastada sağlık
çalışanı da yine bir sağlık kurumunda tedavi olacak bunun bilincinde olmalıyız.
Şiddetin önüne geçmek için; Kriz yönetimini doğru kullanmalıyız öfkeli bir
kişiyi sakinleştirme konusunda iyi bir iletişim kurulmalı, güvenlik önlemleri
yeterli derecede olmalıdır, acil servislerdeki yoğunluğu azaltacak çözümler
üretilmelidir, hukuki alanda hekime yapılan şiddete caydırıcı cezalar
verilmeli, sağlık alanında yapılan dönüşümler vatandaşa doğru bir biçimde
duyurulmalıdır, birliktelik, sendikalaşma yaygınlaştırılmalıdır.
Şiddet toplumsal bir sorundur ve sağlık
alanındaki şiddette toplumsal sorunlarla birlikte düşünülmelidir. Sonuç olarak sloganımız can güvenliği olmayan
can kurtaramaz. Toplumda her türlü şiddeti kınıyoruz.
Hacı Mehmet Yiğit
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder